27 Aralık 2015 Pazar

Garnier Saf ve Temiz Serisi | Makyaj Temizleme Suyu ve Makyaj Temizleme Jeli Yorumu

Merhaba arkadaşlar!
Bugün sizlerle cilt bakımı üzerine ufak bir inceleme yapacağız. Bu inceleme hemen hemen herkesin kullandığı Garnier Micellar Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu ve Garnier Arındırıcı Temizleme Jeli üzerine olacak.


Garnier'in orjinal yani ilk çıkattığı pembe ambalajlı micellar makyaj temizleme suyunu biliyorsunuzdur. Aralarında ki farklılık sanırım bunun daha mat bir bitiş sağlıyor olması.Gerçekte matlıkla ilgili bir fark gözlemlemedim. Hemen hemen diğer suyla aynı özellikleri taşıyor gibi görünse de şöyle bir şey farkettim. Göz makyajında performansı diğerinden bir tık daha düşük ve bu yüzden çok daha hızlı bitirmeye yaklaştım. Onun haricinde yağsız, kokusuz yapısı ile severek kullandım.



Gelelim Garnier Saf ve Temiz Temizleme Jeline; çok sevmedim bu ürünü. Yeşilimtrak bir rengi var ve diğer kullandığım jellere göre suyla birleşince homojen olarak dağılmıyor. Yıkama sonrası etki için makyajdan, yağdan arınmış bir cilt görebiliyorum ama vaad ettiği gibi siyah noktalarımda gram azalma yok. Ürünün yarısına geldim; derinlemesine temizlik göremedim aynı şekilde pürüzsüzleştirme de.



Sonuç olarak Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyunu tekrar alırım ancak jelini almayı düşünmüyorum. Son olarak fiyatlarını aşağıya bırakıyorum..

Garnier Saf ve Temiz Arındırıcı Temizleme Jeli  6 lira
Garnier Saf ve Temiz Micellar Makyaj Temizleme Suyu 16 lira

Okuduğunuz için teşekkürler :) Hep beğendiklerimizi yazıyoruz, bu seferlik de böyle olsun. Yazının kısalığı ürün hakkında olumsuz görüşümden dolayıdır.

20 Aralık 2015 Pazar

Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade / Soft Brown Yorumu

Merhaba arkadaşlar.
Bugün sizlere dünyaca ünlü bir markanın yine bir o kadar ün yapmış bir ürününü tanıtacağım.

Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade / Soft Brown
Anastasia Beverly Hills Kaş Pomadı / Soft Brown

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Anastasia Beverly Hills zaten yotuberlar arasında oldukça meşhur özellikle kaş kalemleriyle/ kaş ürünleriyle tanınmış olsa da son zamanlarda likit mat rujlarını da fazlasıyla görüyorum sanal plarformlarda. Anastasia Beverly Hills biraz high end markalara giriyor sanırım. Kaş pomadını 4 ay önce kadar yurtdışından 40-50 lira gibi bir fiyata almıştım, instagramda 80-100 arası fiyat veren hesapları da eklemek lazım tabi. Neyse..





Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade'in ambalajı oldukça kaliteli. Şık mı şık minik bir kavanozda geliyor ürün. Kapağında markanın amblemi yer alıyor. Ürün 4 gr öyle minik bir rakam ama aylardır kullanıyorum ve bu duruma ancak getirebildim. 

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Sürümü çok kolay, yapısı krem farlar gibi . İlk kullandığım zamanlar tek bir dokunuşta fırçaya gelen ürün az bile olsa pigmentasyonu fazlaydı; incelterek kullanıyordum.  Şimdiler de biraz daha kuru bir yapısı olsa da ne sürüşte ne performansta bir sıkıntı görmedim.

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Bu tarz krem yapıda ürünleri kullanırken (belki biraz jel eyelinerlara bile benzetebiliriz), ürüne ve kaşlara daha fazla hakim olabilmek için daha tok ve daha kısa fırçalar kullanmalıyız. Örneğin Real Techniques/ Starter Set  içinden çıkan kaş fırçası ile çok başarılı sonuç alamıyorum. Fırçanın biraz yayılan bir yapısı var. Anastasia Beverly Hills Kaş Pomadı zamanla biraz settleştiğinden bu fırçayla hem almak hem uygulamak çok zahmetli. İnce kaçlarınız varsa daha da zor olabilir.

Missha'nın Kaş Fırçasını ise bu konuda çok başarılı buldum. 10 liralık fiyatını düşünürsek, bir tane daha alsam fena olmaz diyorum. Gerçekten ürünü tutuşu, kaşa verişi, dağılmayışı ve hat çizmeye müsait sert ama acıtmayan yapısıyla en çok bu fırçayı kullnıyorum.

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade 'in rengine gelecek olursak adından anlaşılacağı üzere Soft Brown / Soft bir kahve. Sıcak bir kahve olarak tanımlayamam ama soğukta değil. İkisinin arasında bir ton. Kaşımı yakından çektiğim resimlerde biraz sıcak bir yansıma var, belki de benim makinemden kaynaklanıyordur. Makyajda genel duruşu ise oldukça doğal. Kaşlarımı doldurduğumu anlamayan çok insan oluyor. Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade/Soft Brown renginin tenim üzerinde yoğun ve daha az sürülmüş hali aşağıdaki gibi; 

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Kalıcılık olarak gün boyu(8-9 saat) sizinle kalacak bir ürün. Duşta bile çıkmadığını görebilirsiniz bazen. İncitmeden tek fazlı yada çift fazlı ürünlerle yavaş bir ovalamayla çıkarabilirsiniz. Sadece biraz özenli bir temizlik istiyor kendisi :)

Ben kaşlarımı aldırmadığım için dağınık bölgelere de sürüp daha da berbat edeceğim korkusuna kapılyıorum bazen. Siz kaşlarınızı aldırıyorsanız daha rahat uygulama yaparsınız. Aynı zamanda kaşlarınız sorunluysa çok boşluğunuz varsa bu ürünle kaş çizimi de yapabilirsiniz. Buna dair bir çok video mevcut youtube da . Yoktan kaş var ediyorlar bu ve benzeri ürünlerle.
Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu
Burda gösterebilmek adına biraz yoğun uygulama yaptım. Üstte ki fotoğraflardan anlaşıldığı üzere birazda olsa sıcak yansımayı görebiliyorsunuzdur benim gibi.

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-YorumuAnastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-YorumuAnastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-YorumuAnastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Genel görünüme bakarsanız da Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade/Soft Brown renginin doğal bitişini daha iyi anlarsınız diye düşünüyorum. Ben her açıdan çok çok memnun kaldım.

Renk seçenekleri konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz, kafanız karışabilir. Ben kaş rengimi biraz kırsın istediğimden Soft Brown rengini tercih ettim. Sizde kumralsanız ve benim gibi bir işlem yapacaksanız bu renk oldukça güzel bir geçiş sağlıyor. Bir tık daha koyu isterseniz daha küllü bir ton olan Medium Brown rengi var. 

Anastasia-Beverly-Hills-Dipbrow-Pomade-Soft-Brown-Yorumu

Renk seçimi tamamen size kalmış. Yukarda ki örneğe bakın benimde kullandığım soft brown rengini kullandığı resimde bir şarısına gidecek kadar açık durmuş renk; işte bu nokta da sizin kaş renginiz, beklentinize göre renk seçimi çok farklı olabilir. Daha dramatik veya daha silik kaşlar tercih edebilirsiniz. Bunları göz önünde bulundurup renk seçmekte fayda var.

Benim Anastasia Beverly Hills Dipbrow Pomade / Soft Brown hakkında düşüncelerim bu şekildeydi. Siz bu ürünü kullandınız mı? Düşünceleriniz neler?  Bende duruşu nasıl olmuş sizce?



26 Kasım 2015 Perşembe

Benefit - They Are Real Maskara Yorumum

Benefit-they-are-real-maskara-blog

Merhaba arkadaşlar. Bugün sizlere 'Dünyanın bir numaralı maskarası' diye lanse edilen bir ürünü anlatacağım. Benefit They Are Real Maskara..
Her zaman merak etmiştim. Öyle ki büyük bir arayıştaydım ki bu maskara için doruk nokta, son nokta ne olabilir diye hayal etmeye çalıştım hep, sonunda benim oldu ^.^ Benefit'in farklı ürünleri için güzel tasarımları var ve bu maskarada aynı şekilde şık ve kaliteli duruyor. 

Benefit-they-are-real-maskara-blog

Ürünü ilk kullandığımda oldukça sıvıydı kirpiklerimi sürekli birbirine yapıştırıyordu. Kabus gibiydi desem yalan olmaz. 'Bu muymuş efsane?' diye düşünmüştüm. Sonra zamanla kıvamı oturdu güzelleşti. Benefit They Are Real maskara kirpikleri ayırma ve uzatma konusunda başarılı olan bir ürün kesinlikle. Ancak kıvamı oturana kadar belki de maskaranın yarısına geliyorsunuz ve fiyatını düşündüğümüzde bu ürünü sürekli kullanmak iyi bir sabır biraz da bütçe gerektirir.

Benefit-they-are-real-maskara-blog

Fırçası böyle plastik, sık ve dikenli yapısı var. O yüzden kirpikleri kavramada başarılı ve güzel bir siyahlık veriyor. İlk katta bu rimelde başarılı sonuç alabilirsiniz ancak katları arttırırsanız daha çok örümcek bacağı; birbirine geçmiş kirpikler oluyor. Temizlenmesi evet biraz zor ama abarttıkları kadar olduğunu düşünmüyorum. Çift fazlı bir temizleyici ile iyi bir temizlik yapılırsa hiç bir kalıntısı olmuyor. Yaklaşık 4 ay kullandım, 2 ayı kıvamı oturmasını beklemekle geçti. Bitmeye yaklaşırken de göz altlarına dökülmeye başladı.

Evet kullandıklarım arasında en iyilerden biri. Tekrar alacak olursam kesinlikle minik boyunu alırım çünkü hem kıvam hem performans olarak orjinal boyundan daha iyi. İkisini de kullandım, tekrar küçük boyundan alabilirim.

Kirpiklerim kısadan hallice  ve orta gürlükteler. Sevdiğin fırça tipi plastik fırçalar, aşağıda ki fotoğrafları bunları baz alarak değerlendirebilirsiniz :) Siz bu maskarayı kullandınız mı? Sevdiniz mi?







8 Kasım 2015 Pazar

Cilt Bakım Rutinim / 2015




Merhaba arkadaşlar, merhaba bloğum ve özlediğim her ne varsa bu platformda ‘Merhaba’. Güncel olmayan bir blog tabi ki hayalim değildi ancak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bahaneler üretmek yerine bugün sizler için klavye başına oturdum. Sizler bana sıkça cilt bakımımla ilgili sorular yöneltiyorsunuz. Ben de cildimle ilgili merak ettiklerinizi daha fazla askıya almadan bugün; sizinle güncel cilt bakım rutinimi paylaşacağım. Yazdan bu yana kullandığım cilt bakım ürünlerim, eklemeleri ve eksilmeleri ile bu yazıda olacak. Nerden başlayalım? Makyaj temizliği ilk adım olabilir sanırım.



Makyaj temizliğinde genel tercihim misel sulardan yana oluyor. Kat kat, yoğun bir makyaj yapmış olsam bile tek tercihim misel sular. Deneye deneye bu çift fazlı, yağlı yapıda ki temizliyecilerden pek hoşlanmadığımı çözdüm. Hem gözlerimi yakmaları, kısmen görüş yetimi kısıtlamaları/bulanıklaştırmaları ve en çokta o yağlı yapıları beni fazlasıyla bu temizleyicilerden uzaklaştırdı. Garnier Kusursuz Makyaj Temizleyicisi cilt bakımımda demirbaşlardan; su gibi berrak yapısı, sıfır yakma, makyajı tamamiyle temizleyebilme özelliklerinden dolayı sık sık aldığım ürünlerden. Bu üçüncü kutum olmalı, gördüğünüz üzere bitmek üzere. Boyutu büyük, bana tek başına 3-6 ay arasında yetiyor ( her gün makyaj yapmıyorum). Diğer bir ürünüm Cyrene Gentle Cleansing Micellar Water; Cyrene den almış olduğum bir kutudan çıkmıştı. İşlev olarak Garnier ile aynı, hiçbir fark yok. Aralarında tek fark Cyrene markasının temiz içerikli, crueltryfree ve vegan olması. Boyut olarak Cyrene 200 ml, Garnier ise 400 ml. Garnier’i daha ulaşılabilir olmasından dolayı tekrar tekrar alacağım.


Misel sular ile makyajımın kabasını alıyorum, genelde göz makyajımı çıkardıktan sonra misel sularla tende de detaylı temizlik yapmam. Onun yerine yukarıda gördüğünüz ürünleri kullanıyorum. Yaklaşık 2 aydır yüz temizliğime yardım eden Nivea Aqua Sensation Canlandırıcı Yüz Temizleme Köpüğünden bahsedelim. Çok hafif bir ürün, böyle sabahları yüzünüzde ki birikmiş yağı almak için yâda hafif makyajları temizlemek için yâda üşengeç günlerinizde kullanabileceğiniz tarzda bir ürün. Temizlemesi için çok kuvvetli diyemem ama ben severek kullandım. Yıkama sonrası tende hafif yumuşak bir his bırakıyor. Ertesi gün özel bir günse ya da tam takır bir makyaj yaptıysam Moshos Garden Sıcak Havlu Yüz Temizleyicisini kullanıyorum. Gelmiş geçmiş en iyi temizleyici olabilir kendileri. Moshos Garden Sıcak Havlu Yüz Temizleyicisi rimele kadar makyajı söken, cildi dinlendiren, esneten, yumuşatan, pürüzsüzlük sağlayan bir ürün. Kullandıktan sonra prenses gibi hissettiriyor. Sanki tüm gözenekleriniz bir bir açılmış, cildinizin tekrar nefes aldığını hissediyorsunuz sanki. Bu kadar güzelliğin yanında benim çok ufak bir sıkıntım/şüphem var bu ürünle ilgili. Böyle balmumu diyeyim shea yağı gibi diyeyim katı ve yağlı  bir yapısı var ve sanki bu ürünü günlük bakım rutinime sokarsam sivilce sıkıntısına yol açacakmış gibi hissediyorum. Hem bitmesini istemediğim hem de cildime bu şekilde daha iyi geldiğini düşündüğüm için maksimum haftada bir kullanıyorum. Cosmed Day to Day Yüz Temizleme Jeli’ni bir arkadaşın çekilişinden kazanmıştım. Bu ürünü  Nivea Aqua Sensation Canlandırıcı Yüz Temizleme Köpüğüm bittiği için kullanmaya başladım ve bir hafta kadar oldu. Minicik bir ürün ama çok güzel. Temizlemesi Nivea’dan daha iyi, cildimi hiç germiyor aksine yumuşacık bir ten bırakıyor geriye. Fiyatını(bilmiyorum) uygunsa kesinlikle tekrar alırım. Dove sabunlarının klasik versiyonu kullanmıştım yine severek şimdi She Butter içeren versiyonunu tekrar aldım. Dönüşümlü olarak diğerleriyle kullanacağım.



Cilt temizliğinden devam ediyoruz, bir çoğumuzun sıkıntılı olduğu konu siyah noktalar! Cildim yapı ve yaş(21) itibari ile az gözenekli ve siyah noktalı. Öyle çılgınlar gibi siyah nokta sıkan, elinde aynayla dolaşan bir insan olmadım hiçbir zaman. Karma cildimden dolayı T bölgemde siyah noktalar ve daha iri gözenekler mevcut. Çok takılmadım dediysem bakımını da ihmal etmiyorum tabi. Benim gözenekler için en en sevdiğim yöntem, olabildiğince sıcak su ile duş alıp, yüz iyice buhar yedikten sonra ve duştan çıkmadan önce yüzü keselemek. Siyah noktalar için hangi ürünü kullanacak olursam olayım mutlaka ilk adımım kesedir. Bu şekilde daha verimli sonuç aldığımı düşünüyorum. Cyrene Skin Brightenning Treatment 2% AHA isimli toniği siyah noktalarda ve cilt yüzeyini pürüzssüzleştirme de gerçekten işe yarıyor. Bu ürünü yatmadan önce kullanıyorum ve sabahına çok berrak böyle yumuş yumuş bir tenle uyanıyorum. Tek gecede cilt kalitesini arttırmış gibi hissediyorsunuz. Tabi düzenli kullanmak önemli ben 10 günlük periyotlarda kullanıyorum hep. Cilt yüzeyinde soyucu etkisi olduğundan bence her gün her gün kullanmak pek sağlıklı olmaz. Yine Cyrene markasına ait Lifting and Firming Cream Mask ise sanırım beyaz kil içeriyor. T bölgeme uyguluyorum sadece duş sonraları, cildimde bulur effekt yaratıyor, bu maskeyi kullandıktan sonra makyajın daha iyi durduğunu gözlemliyorum hep. Watsons burun bantları bende çok fazla işe yaramıyor, ama gözenekleriniz büyük ve siyah noktalarınız fazlaysa siz seversiniz. Ben erkek arkadaşımda denemiştim, yağlı bir cildi var onda çok güzel çıkardı siyah noktaları. Son olarak Pure Beauty Pomegranete Antioksidant Exfoliating Gel bu da bir peeling, hakkında fikirlerim tam oturmadı. Seveni çok olsa da. Ara sıra da bunu kullanıyorum.




Nemlendirme öncesi düzenli olmasa da kullandıklarım bu şekilde. Gülsuyunu aklıma geldikçe ve nemlendirici altına kullanmaya çalışıyorum. Cilt için çok faydalı olduğu söyleniyor. Piyasada en iyisi Rosense olarak geçtiği için bu markanın gülsuyunu tercih ediyorum. Fısfıslı şişede olması ayrı güzel, ekstra pamuk vs gerekmiyor. Rival De Loop Hydro Aqua Spray ise nemlendirme öncesi, banyo sonrası, makyajdan sonra bir çok yerde kullandığım bir ürün. Genel olarak rahatlamak amacıyla kullanıyorum. Alterra Nar Özlü Serum ise benim yine bittikçe aldığum ürünlerden ancak artık sanırım bu üründen sıkıldım. Benim karma cildime iyi geliyor nemlendirmesi sadece biraz yapış yapış his bırakıyor. Onun haricinde fiyatı, yapısı verdiği nem itibari ile başarılı bulduğum bir ürün.



Son olarak nemlendiriciler; Aqua Sensation Canlandırıcı Bakım Kremi yapı itibari ile çok çok hafif ama doyum sağlayan, çabuk emilen, bende sivilce oluşturmayan bir ürün. Bu benim ikinci veya üçüncü kutum olması lazım. Önceden daha şık cam ambalajı vardı şimdilerde bu şekilde satılıyor. Makyaj altına güzel iş çıkarıyor. Şu an bitti, yenisini almam lazım. Yenisini almadan önce firma gönderisi olan Multiactiv Natural Nemlendirici Kreme başlamak istedim. Yapı olarak Nivea dan daha yoğun nem olarakta aynı şekilde. Kimyasal bir kokusu var alttanda bir meyve esansı var. Rahatsız etmedi beni. Sivilce çıkarmazsa ki 3-4 gündür kullanıyorum bir sıkıntı yaşamadım bu ürünü kullanmaya devam edeceğim.
Hepsi benim karma cildimi tatmin eden, sivilce oluşumuna zemin hazırlamayan ürünler. Tabi her ürün her kişide aynı etkiyi yaratmayacaktır. Bana iyi gelen size iyi gelmeyebilir; cilt tiplerimiz aynı olsa bile. O yüzden ürünleri kullanırken bunları göz önünde bulundurun. Cilt bakımımda kullandığım ürünlerden sizin kullandıklarınız, beğendikleriniz, beğenmedikleriniz varsa yorum olarak bekliyorum.
Görüşmek üzere…

2 Kasım 2015 Pazartesi

The Balm Meet Matt(e) Hughes Likit Ruj / Commited Rengi

Günlerden Pazar, sabahtan beri beni; bir mide bulantısı eşliğinde kusma aldı. Halbuki bugünü bloguma en az 5 yazı girerek harcayacaktım. Artık bitmek bilmeyince acile gidip bir serum taktırdım. Şimdi iyiyim en azından blogumda bir yazı olsun istedim. İnstagramdan takip ediyorsanız belki biliyorsunuzdur internet sıkıntım halen devam ediyor aynı zamanda üniversitede 3, yılım ve oldukça yoğun geçiyor. Yine de burayı bırakmak istemiyorum o yüzden Gratis'in yağmalanan markası, indirim zamanlarının göz bebeği The Balm Mat Likit Rujlardan bahsetmek istiyorum. Bendeki rengi 'Commited'..

The-Balm-Mat-Likit-Rujlar-Commited-Rengi

The Balm markasının mat likit rujlarında Charming başı çeksede Commited da sevilen bir renk. Aslında bende Charming istemiştim ancak son dakika dönüşü yaparak Commited rengini aldım. Commited rengini tanımlamak gerekirse kabında şeftali/kahve/ koyu pudra pembesigibi duruyor. Hepsinden biraz biraz var. Bende duruşu çok doğal bir ton, turunculuk baskın olmuyor daha pembe/açık kahve ağırlıklı kendime oldukça yakıştırdığım bir renk oldu.

The-Balm-Mat-Likit-Rujlar-Commited-Rengi

The Balm Mat likit rujlar kremsi yapısı ve hızlı kuruyup/matlaşmaları ile ilgileri daha da cezbediyorlar. Daha önce şurdaki yazımda bahsettiğim Pastel'in Mat Likit Rujlarına göre kurutma olarak oldukça geliştirilmiş bir seri gibi geldi bana. Ben her zaman sürmeden önce dudaklarımı Mediwell dudak kremi ile nemlendirip, biraz bekleyip fazlalığını peçeteyle alıyorum. Altından The Balm Mat Likit Rujlardan Commited rengini sürüyorum. Sürerken mentollü kokusu, yapısı kendini hissettiriyor belki biraz karıncalanma olduğunuda söyleyebilirim ancak dolgunlaştırma gibi bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Dudaklarınızı biraz hareketlendiriyor, kan akışını hızlandırıyor gibi. Doğru tanımlamayı kullanmamış olabilirim, düşündüklerim böyle :)

The-Balm-Mat-Likit-Rujlar-Commited-Rengi

Sürdükten çok kısa bir süre sonra hatta sürerken matlaşmaya başlıyor bu matlaşmayla birlikte hafif bir yapışkan his geliyor. Dudaklarınızı birbirine değdirdiğinizde özellikle. Sonrasında çok güzel sabitleniyor ve saatler boyunca birşey yemez/içmez iseniz dudaklarınızda kalıyor. Eğer boğazınızı durduramazsanız içlerden soyulmaya başlıyor. Çizgilere doluyor, çok pürüzsüz göstermiyor ama göz yorucu, kötü bir görünümüde yok bana kalırsa.

The-Balm-Mat-Likit-Rujlar-Commited-Rengi

Şu an piyasada bulunan mat likit rujlar kategorisinde; fiyat/performans olarak alınabilecek en güzel rujların The Balm'ın Mat Likit Ruj serisi olduğunu düşünüyorum.

The-Balm-Mat-Likit-Rujlar-Commited-Rengi

Farklı ışıklarda The Balm Mat Likit Rujlardan/ Commited renginin duruşu  bu şekilde.
Güncel fiyatı 35 tl olmakla birlikte indirim zamanlarında yarı fiyatına alabilirsiniz.




20 Eylül 2015 Pazar

ALIŞVERİŞ / 2015 Bayram İndirimi

Merhaba arkadaşlar, bayram öncesi Gratis, Watsons, Rossmann gibi mağazalar güzel indirimler yaptılar. Çok harika diyebileceğim indirimler yoktu ama yine de iyiydi. İndirimin en güzelini her zamanki gibi Migros yaptı. Hemen kısaca aldıklarımı göstermek istiyorum.

İlk olarak The Balm'ın yeni ürünlerinden bahsedelim. Meet Matt(e) Huges isimli mat likit rujlar kapanın elinde kalıyor. Müthiş hızlı bitiyor. Özellikle Charming rengi neredeyse hiçbir yerde yok. Ben charming istemiştim olmadığı için Commited renginden aldım. Detaylı yazısı gelecek. The Balm Meet Matt Hughes likit rujların indirimli fiyatı 21 :)



Biliyorsunuz Catrice markası Rossmann mağazalarında satışa girdi.Mat far paletiyle ilgili yazımı okumak isterseniz tık tık! Bu indirimlerde Catrice markasında indirim yok malesef. Ben aldıklarımı indirimsiz olarak aldım. Tahmini fiyatlarını aşağıya yazıyorum. Allık ve aydınlatıcı/kapatıcısını daha önce ten rengi göz kalemini ise dün aldım. The Balm likit rujlardan Committed renginin Dudakta duruşunu instagramda paylaşmıştım. Burdan da bir güncelleme olsun istedim.


Catrice Defining Blush / 80- Sunrose Avenue allığı- 13
Catrice Re-Touch Light Reflecting Kapatıcı- 15
Catrice Made To Stay inside Eye Highlighter Pen- 11


Migros'dan ise minicik bir ürünle çıktım. Daha önce kullanıp bitirmiş olduğum Garnier Bb Roll-on Kapatıcıyı 7 lira gibi bir fiyata aldım. Yazısını okumak isterseniz tık tık!




İhtiyaçlarıma yönelik bir alışveriş oldu. Kapatıcı stokluyorum, üniversiteye gittiğimde uzun süre 4-5 ay kozmetik mağazası bulamama ihtimalim var. Ben indirimi ufak sıyrıklarla atlatmış bulunuyorum. Siz neler aldınız? Benim aldıklarımı beğendiniz mi? Aralarından kullandıklarınız oldu mu? Yorum olarak aşağıya yazar ve beni yalnız bırakmazsanız sevinirim. Sevgiyle kalın :)




17 Eylül 2015 Perşembe

CATRİCE GÜNLERİ : Catrice Absolute Matt Far Paleti Yorumu

Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Derslerim başlamadan/yoğunlaşmadan önce sizlerle bol bol yazı paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz ki Catrice markası Türkiye'ye girdi ve artık Rossman mağazalarrında satışta. Şimdilik belirli bölgelerde olsa da zamanla her Rossmann mağazasına gelir diye düşünüyorum. Catrice markasına ait, elimde şimdiki aldıklarımla beraber 5-6 ürünüm var. Bazılarını uzun süredir bazılarını da iki-üç haftadır kullanıyorum ve almayı düşünenler için bu yazı dizisini 'Catrice Günleri'  altında toplayacağım.



Bana instagram üzerinden sorulan ilk Catrice ürünlerinden biri bu Absolute Matt isimli far paletiydi. Catrice Absolute Matt Far Paleti 6 doğal ve soğuk tonda mat renk içeriyor. Catrice far ve allıklarıyla ünlüdür benim bildiğim ve açıkçası farklı bir şeyler bekledim bu paletten. Öncelikle ambalajının kalitesizliğinden bahsetmek istiyorum. Ürün bana bir arkadaşımın annesi vasıtasıyla Almanya'dan geldi. Geri döneceği gün almasına ve hızlı bir şekilde elime geçmesine rağmen, daha paketini açmadan üzerinde ki yazılar silinmeye başlamıştı. En sinir olduğum şeylerin başında bu geliyor kozmetik ürünlerde. Bu detaya fazla takılmadan kullanmaya başladım. Farların pigmentasyonları orta derece, yapıları yumuşak, tozutma biraz mevcut ancak kolay dağılıyorlar. Renkleri kolaylıkla arttırabiliyorsunuz. 


  • Mat Beyaz : Taban rengi olabilecek bir beyaz renk, fazla pigmentli değil yani tek seferde göz kapağımın rengini eşitleyemiyor.
  • Nude  Pembe : Çok açık tatlı bir renk. Baz renk olarak bunu kullanıyorum daha çok.
  • Açık Taupe : Gri alttona sahip çok açık güzel bir renk. Kontür için kullandım, memnun kaldım :)
  • Orta Taupe : Bu renkte biraz mor rengi de kendini hissettiriyor. Değişik bir renk, en sevdiğim bu olabilir.
  • Orta Kahve : Hafif acı bir kahve, gölgeleri ve dış köşeleri koyultmak için, kirpik diplerine eyeliner gibi geçmek için kullanılabilir. Pigmentastonun en güçlü olduğu farlardan ilki bence bu.
  • Gri-kahve : Gri-kahve-siyah karışımı bir renk olmuş. Çok sevmedim ama elimde bu tonda bir renk olmadığı içinde kararsızım.

Renklerin tende duruşları da bu şekilde. Kalıcılıkları bende oldukça iyi 5-6 saat sürdüğüm gibi kalıyorlar. Renk vermelerinin güzel/orta ayar olduğunu zaten söylemiştim. Birde okuduğum kadarıyla tekli farları bu paletlerden çok daha başarılıymış. İlgimi çeken değişik-güzel ve metalik bir renk bulursam mutlaka alacağım. Yaptığım ufak makyaj da bu şekilde :) İki en açık rengi göz kapağımı eşitlemek için sondaki iki rengi de gözlerimin dışına doğru eyeliner hattı benzeri bir şey oluşturmak için kullandım. Farları dağıtarak ve minimum alarak kullanmak istedim, yoksa göze renk verişleri göründüğünden iyi.




Eğer makyajla çok içli-dışlı değilseniz, günlük makyajlarınızı rahatlıklar çıkarabileceğiniz bir palet. Fazlasını aramazsınız, sizi tatmin eder. Ancak bu farların alttonu soğuk olduğu için belki sevmeyenler olabilir. 

Catrice Absolute Matt Far Paleti'ni Rossmann mağazalarında 18 liralık bir fiyata bulabilirsiniz. Hele ki Rossmann'ın sık sık yapmış olduğu indirimlere denk getirirseniz çok daha uyguna gelir. Okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiyle kalın, güzel kalın, hoş kalın beybikuşlar :)





15 Eylül 2015 Salı

John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey Maceram ve İncelemem

Merhaba arkadaşlar. Son dönemde saçları doğal yollarla, spreylerle açma modası/furyası başladı.Saç açmaya, sarışın olmaya yönelik birçok ürün piyasaya sürüldü. Örneğin; geçen günlerde yazısını yazmış olduğum Loreal Sunkiss Saç Açıcı Jel gibi. Yazımı okumak isterseniz şuraya tıklamanız yeterli. Bende açıkçası hep bir sarışınlık merakı vardı. Küçüklüğümden beri severdim; tabi kast ettiğim sarışınlık bir platin sarısı değil daha soft daha doğal tonlar, sarı geçişler vs. Neyse saçımı son kestirişimden bu yana saçlarımda bir yenilik istiyordum.  Saçlarımı sürekli kısa kestirmeye alışmış ancak saç uzatmaya karar vermiş bir insan olarak değişiklik saç boyunda olamayacağı  ve ben de boyadan uzak durmam gerektiğini bildiğim için daha basit yöntem olan saç açıcı spreyleri kullanayım istedim. Saç açıcı spreyler bölgesel uygulandığı  ve etiketlerinde 'minimum zarar' algısı verebilecek içerik veya tanıtımlardan olsa gerek bu ürünlere yöneldim. Öncelikle benim doğal saç rengime bir yakından bakalım;

John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey

Doğal saç rengim diplerden göründüğü üzere kumral. Yani ben orta kumral olduğumu düşünüyorum ve saçlarımda işlem olmadan önce yansıması sarı değildi diye hatırlıyorum. Küllü bir renk diyebilir miyiz? Orasını size bırakıyorum. Uçlarda gördüğünüz hafif sarımtraklıkları ise boyaların içinden çıkan hidrojen peroksiti krepe attıktan sonra saç uçlarıma uygular böylece çok hoş bir sarı(?) elde ederdim, çok doğal dururdu. Tabi saçları kurutucu etkisini düşününce daha farklı bir yöntem denemek istedim, soluğu John Frieda Saç Açıcı Spreyde aldım.

John Frieda bize geç geldi, hatta ben daha fazla kişi alıp kullanır diye düşünürken çok fazla kişide görmeyince şaşırdım. Hali hazırda piyasada bir Loreal Sunkiss Saç Açıcı Jel patlaması varken bu ürünün biraz arka planda kaldığını düşünebiliriz. Loreal fazlasıyla ses getiren reklamlarıyla tüketiciyi kendine bağladı. Saçlarında bir değişiklik istemeyen kişiler bile gördüğüm kadarıyla bu ürünü denediler. Bunun tam tersi olarak yırtdışında ve yabancı vlogger/blogger arkadaşlarda bu ürünü çok fazla gördüm. İzlediğim vloglarda ve okuduğum bloglarda memnuniyet yazılarının fazlalığı ve 'Saçı turunculaştırmadan açması' nın vurgulanması neticesinde bende ürünü denemeye iyice adapte oldum.

John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey-blog


John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey Nasıl Kullanılır?
John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey'i kullanmadan önce saçlarımızın yeni yıkanmış ve havluyla ıslaklığının alınmış olması gerekiyor. İlk başta 'Saç açma işine girdik bir kere saçı da yıkarız, nolcek?' gibi bir düşünceye giriyorsunuz ama büyük bir Y-A-N-L-I-Ş. Bir kere; saçlarınız omuzlarınıza ancak erişmiş, uzamak için can çekişiyorsa ve siz tamamen şarışın olmak yerine saçınızda ufak geçişler ve ışıltılar istiyorsanız John Frieda'nın saç açıcı spreyini saçınıza haldır huldur süremezsiniz. Sürmek isterseniz tabi önden buyrun ama amaç zaten bir doğallık yakalamak olduğu için sonrasında kimse kuaföre gidip düzelttirmek zorunda kalmak istemez sanırım. Bende aynı şekilde saçlarımı yıkayıp, kremleyip, ıslaklığını havlu ile aldıktan sonra kulak başlangıcımda ki saçlardan ufak bir tutam alıp John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Spreyden saçıma eşit miktarda sıktım ve sık dişli bir tarakla (krepe tarağı) ile üzerinden geçtim. Zaten az bir tutam aldığım için çok fazla yedirme kısmına odaklanmadım. Birde perçemlerimin uçlarına üründen uyguladım aynı şekilde. Sonrasında kurutma makinesi ile kuruttum(kutunun üzerinde belirtiğidiği üzere), güneşte bekleyerek açılması da sağlanabilir. Kurutmanın ardından ısıl işlemle sekillendirilirmesi etkinin daha fazla olmasını sağlayacaktır.
John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey-kullananlar


John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey Saçları Kaç Ton ya da Ne Kadar Açıyor?
Yukarıda anlattığım ilk uygulama ile saçlarım 1-2 ton kadar açıldı. Daha sarımtrak bir hal aldı. Erkek arkadaşım bile saç rengime, uçlarda hafif açıklığı sevmişti, sözleriyle belli  ediyordu. Ben de sevmiştim, hafif bir ışıltı gelmişti sanki saçlarıma. Uçlarda elde ettiğim açılma ve renk şu şekilde oldu; saç uçlarım diplere göre güneşten ve yazının başında bahsettiğim işlemden dolayı açıktı. Bende bölgesel tutam tutam uygulamalarla aralara daha açık ışıltılar katmış gibi oldum. Burda göründüğünden daha turuncu bir açılma oldu bu arada.
John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey-kullananlar


Bu kadar ışıltı yetmedi ve ben daha fazlasını istedim. Büyük bir hata yaparak ve üşengeçliğime yenik düşerek,John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Spreyi kulak hizamda ki saçlarımın yanı sıra birde perçemlerime, geniş bir alana hiç bir krepe vs uygulamadan tamamına sürdüm. Güzelce yedirdim, saçlarımı kuruttuktan sonra üstüne birde saçlarımın tamamını düzleştirdim. Akıllı ben bunu gündüz ışığında değil gece yapay ışıkta yaptım. Neyse gece sonuçtan oldukça memnundum yine çok fazla değişim yoktu. Sabah uyandım, erkenden eskişehir yollarına düştüm,gün boyunca güneşin altında gezdim de gezdim. Ertesi gün Bursa'ya bir düğüne gideceğim için zaten çok sık yapmıyorum diye yıkamadım saçlarımı( bu arada yine yapay ışıkta gördüm saçlarımı, yine sıkıntı yok). Ertesi gün eve geldim, güzelce duşumu aldım; saçlarımı havluyla sarmıştım havluyu çıkarınca ben ufaktan bir şok yaşadım. Saçlarım özellikle perçemlerim turuncuydu, ama yani nasıl anlatsam böyle iğrenç böyle çiğ bir turuncu görmedim hayatımda. O gün moral bozukluğu ile ve aynaya bakmamaya çalışarak günü atlattım. Ertesi gün erkek arkadaşımla buluşmaya gittim, en sağlam darbeyi de o vurdu. Saçlarım için öyle çirkin bir ifade kullandı ki, canımı yüz kat daha fazla sıkmaya yetti. Birde tabi güneşte saçlarımda ki turunculuğun daha baskın olmasınında payı vardı. Ondan ayrılıp eve geldim , bir elimde ayna bir elimde peçete kendimi salya sümük ağlarken buldum. Aynaya baktıkça daha çok ağlayasım geliyordu. Çok gereksiz bir detay, bir dert belki bence ağlamamalıydım da ama işte o anki psikolojim bana baskı yaptı. Bu saçlar böyle kalamazdı.

John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey

İşte psikolojimi bozan renk! Perçemlerin bir altında ki saça bakarsanız kendi saçlarım daha kumral. Neyse ki İnstagramda ki @PİNKBLONDE isimli arkadaşım imdadıma yetişti. Onunda fikirlerini alarak öndeki kalın perçemimi koyu küllü kumral rengine boyadım ve on dakika bekledikten sonra hemen yıkadım. İlk uygulamada siyaha doğru bir renkmiş gibi görünse de akacağını biliyordum( kuaför geçmişim sağ olsun), iki yıkama sonrası renk şu şekilde oldu.


Saçlarımın gün ışığında genel rengi, genel görünüşü ise şu şekilde.

John-Frieda-Go-Blonder-Saç-Açıcı-Sprey-kullananlar


John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey-blog

Şöyle de tuhaf bir durum var. Saçlarım salıkken, uçlar ve dipler sanki birmiş gibiyken saçlarımı toplayıp tepede topuz yaptığımda sanki saçlarımın uçlarının tamamında boya varmış gibi iki farklı renk oluyor. Bunu bazı insanlarda söyleyince dikkatimi çekti. Ben sadece arada ki bir kaç tutama uygulamıştım, yer yer açık olan saçlarımda vardı o yüzden çok doğal ama turunculaşan bir geçiş oldu.

John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey Kullanırken Dikkat Edilmesi  Gereken Noktalar

John-Frieda-Go-Blonder-Sac-Acici-Sprey


John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey'in zorlu kullanımı beni gerdiği için bazı önemli noktalardan bahsetmek yerinde olur diye düşündüm. Boya olarak Platin benzeri bir saç renginiz yoksa bu ürünü kullanmayın. Aynı şekilde doğal kahverengi ve daha koyu saçlarda kullanılmaması gerektiği söylenmiş. Bende ki turunculaşma bu yüzden olabilir. Daha sarıya dönük kumral saçlarda iyi sonuç alanlar var çünkü. Güneş ışığında açılmasını sağlayacaksanız yanınızda ayna bulundurun ve açılmayı kontrol edin. Saçlarınıza her zamankinden daha iyi bakım yapın, yağlarla, kürlerle elinizden ne geliyorsa işte. Çünkü John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey saçlarınızı çok güzel çatur çutur yapıyor, yıpratıyor. Bu ürünü kullandıktan sonra saç dökülme problemimde de artış oldu. He birde benim gibi kaş yapayım derken göz çıkarmayın. Evde saçla uğraşmak, değişikliklerin sizin elinizden olması güzel bir his. Hele işler istediğiniz gibi giderse sınırları zorlamak isteyebilirsiniz. Benim ki ufak bir örnekti; siz daha zor bir durumda kendinizi bulabilirsiniz. O yüzden bu tarz ürünleri kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Tekrar alır mıyım bilmiyorum ama uzun süre tekrar kullanmayacağım kesin :)

John Frieda Go Blonder Saç Açıcı Sprey'i Watsons mağazalarında 30-35 gibi bir fiyata bulabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler. Hoş kalın.